Anlatım Bozuklukları, Örnek Cümleler ve Açıklamaları

Anlatım Bozuklukları Konu Anlatımı ve Örnek Soru Çözümü

Hepimizin gayesi güzel Türkçe’mizi kuralına uygun kullanmak, kelimeleri ve cümleleri anlam bütünlüğünü bozmadan imla kurallarına uygun  kullanmaya çalışmaktır. Ancak bu şekilde dilimizi ileriki nesillere doğru şekilde iletebiliriz. Bu gaye ile bu yazımızda anlatım bozukluklarını ayrıntılı şekilde ele alacağız ve örneklerle açıklayacağız.

Anlatım Bozukluğu Nedir?
Anlatım Bozuklukları, Örnek Cümleler ve Açıklamaları

Anlatım Bozukluğu Nedir? Nasıl Meydana Gelir?

Herhangi bir şey hakkında cümle kurmaya çalışırken; cümlenin anlam bütünlüğünün bozulması, cümlede asıl anlatılmak istenilen durumun farklı bir duruma dönüşmesi, kısaca anlatılmak istenilen şeyin karşı tarafa tam olarak doğru, net iletilememe durumuna anlatım bozukluğu denmektedir. Bu duruma; cümle içerisinde yer alan sözcükleri yerinde kullanmama, imla kurallarına uymama, noktalama işaretlerini yanlış yerlerde kullanma veya hiç kullanmama, cümle ögeleri arasında kurallara uygun bağlantılar kuramama, cümleyi birden fazla anlama gelebilecek biçimde oluşturma gibi bir çok nedeni örnek olarak gösterebiliriz.

Anlatım bozukluklarını; anlamsal diğer bir adıyla Bağdaşıklık ve yapısal yani dil bilgisine dayalı anlatım bozuklukları diğer ismiyle bağlaşıklık kısaca öğe eksiklikleri bozukluklar olarak iki ana başlık altında toplayıp inceleyeceğiz. Tekrar ediyorum; anlamsal bozukluklar ve dil bilgisine dayalı yapısal bozukluklar.

Anlamsal Anlatım Bozukluğu Örnekleri

Cümle içerisinde;

  • Gereksiz sözcük kullanımı (Aynı anlama gelen sözcüklerin bir arada kullanımı)
  • Anlamca çelişen sözcükler kullanımı
  • Sözcüğü yanlış anlamda kullanımı
  • Deyimleri yanlış anlamda kullanımı
  • Anlam belirsizliği
  • Mantık ve sıralama yanlışlarının yol açtığı anlatım bozukluklarıdır.

Gereksiz Sözcük Kullanımına Örnekler:

Gereksiz sözcük; aynı cümle içerisinde aynı anlama tekabul eden sözcükleri bir arada kullanmaktır.

  • Gizli sırlarımı aşikar etme. (Sır sözcüğü gizli anlamını taşıdığı için gizli sözcüğü gereksiz kullanılmış.) Doğru cümle; “Sırlarını aşikar etme” olmalıydı.
  • Köyden ilçeye her gün dört kilometre yaya yürüyerek giderdi. (Yaya ve yürüyerek kelimeleri aynı anlamı taşıdığından yaya kelimesi gereksizdir.) Doğrusu “Köyden ilçeye her gün dört kilometre yürüyerek giderdi.” olmalıydı.
  • Toplantı boyunca karşılıklı tartıştılar. (Tartışma sözcüğü karşılıklı anlamını verdiği için karşılıklı sözcüğü gereksizdir.) Doğrusu “Toplantı boyunca tartıştılar.” olmalıydı.
  • Ağacın gölgesinde dinlenen adam oturduğu yerden ayağa kalktı. (Kalkmak zaten ayağa kalkmak anlamına geldiğinden ayağa kelimesi gereksiz kullanılmıştır.) Doğrusu; “Ağacın gölgesinde dinlenen adam oturduğu yerden kalktı.” olmalıydı.
  • Yazar kitabından yaşanmış deneyimlerinden bahsediyordu. (Deneyim belli yaşantılardan meydana geldiği için yaşanmış sözcüğü gereksiz kullanılmış.) Doğru cümle; “Yazar kitabından deneyimlerinden bahsediyor.” olmalıdır.
  • Beyaz karlar sağa sola uçuşuyordu. (Kar zaten beyaz renkte bir cisim olduğu için beyaz sözcüğü cümlede gereksizdir.) Doğru cümle; “Karlar sağa sola uçuşuyordu.” olmalıdır.

Anlamca Çelişen Sözcüklerin Kullanımına Örnekler:

İhtimal (Olasılık) ve kesinlik bildiren sözcüklerin bir arada kullanılmasından kaynaklanan anlatım bozukluğudur.

  • Beni hiç unutma, arada bir hatırla. (Hiç sözcüğü kesinlik bildirirken arada sözcüğü bir ihtimal bir olasılık bildirdiği için anlatım bozukluğuna yol açmıştır.) Doğru cümle;
    “Beni unutma, arada bir hatırla” veya “Beni hiç unutma, hep hatırla.” olmalıdır.
  • Eminim akşam için lezzetli yemekler yapmışsındır. (Eminim kelimesi kesinlik bildirirken, yapmışsındır kelimesi ihtimal yani olasılık bildirdiği için cümlede anlatım bozukluğuna sebebiyet vermiştir.) Doğrusu; “Akşam için lezzetli yemekler yapmış olmalısın.” olmalıdır.
  • Memlekete gelmeyeli hemen hemen tam yirmi yıl oldu. (Hemen hemen olasılık bildirirken tam sözcüğü kesinlik bildirdiği için cümlede anlatım bozukluğuna yol açmıştır.) Doğru cümle; ” Memlekete gelmeyeli hemen hemen yirmi yıl oldu.” şeklinde olmalıydı.
  • Hiç şüphesiz karantina döneminde en çok zarar eden sektör giyim sektörü olsa gerek. (Şüphesiz sözcüğü kesinlik anlamı taşırken, olsa gerek sözcüğü olasılık yani ihtimal bildirdiği için cümlede gereksiz kullanılmıştır.) Doğru cümle; “Hiç şüphesiz karantina döneminde en çok zarar sektör giyim sektörüdür.” olmalıydı.
  • Arabanın aküsünü değiştirmezsen kesinlikle birkaç kilometre sonra yolda kalabilirsin. (Kesinlikle sözcüğü kesin anlam taşırken kalabilirsin sözcüğü ihtimal bildirmektedir. Dolaysıyla da bu cümlede gereksiz kullanılarak anlatım bozukluğuna yol açmıştır.) Doğru cümle; “Arabanın aküsünü değiştirmezsen kesinlikle birkaç kilometre sonra yolda kalırsın.” olmalıydı.
  • Belki okula gelmemesinin nedeni mutlaka hasta olmasıdır. (Belki sözcüğü ihtimal mutlaka kelimesi kesinlik bildirdiği için mutlaka sözcüğü bu cümlede gereksiz kullanılmış ve anlatım bozukluğuna yol açmıştır.) Doğru cümle “Belki okula gelmemesinin nedeni hasta olmasıdır.” olmalıydı.
  • Gönderdiğim kargo eminim pazartesiye kadar eline ulaşabilir. (Bu cümlede; eminim sözcüğü kesinlik anlamı taşırken ulaşabilir sözcüğü ihtimal anlamı katmış ve cümlede anlatım bozukluğuna sebep olmuştur.) Doğru cümle; “Gönderdiğim kargo eminim pazartesiye kadar eline ulaşır.” olmalıdır.
  • Ağacın altında tam yüz civarı koyun otluyor. (Tam sözcüğü kesinlik anlamı taşırken civarı sözcüğü ihtimal yani olasılık anlamında kullanılmıştır. Dolaysıyla da tam sözcüğü bu cümlede anlatım bozukluğuna neden olmuştur.) Doğru cümle; “Ağacın altında yüz civarı koyun otluyor.” olmalıdır.

Sözcüğün Yanlış Anlamda Kullanımına Örnekler:

Bir sözcüğün anlam inceliğine, niteliğine dikkat edilmeden cümle içerisinde kullanılması sonucunda meydana gelen anlatım bozukluğudur.

  • Bu kitapta azımsanmayacak bir çalışma yapılmış. (Azımsamak, miktar olarak az bulmak anlamına geldiği için bu cümlede yanlış anlamda kullanılmıştır.) Doğrusu; “Bu kitapta küçümsenmeyecek bir çalışma yapılmış.” olmalıdır.
  • Kedinizin tırnakları epey büyümüş. (Tırnak büyümeyip uzadığı için doğrusu; Kedinizin tırnakları epey uzamış.) olmalıydı.
  • Mimar Sinan 9 Nisan 1588 yılında vefat etmiştir. (Gün, ay ve yıl birlikte verilmişse yıl sözcüğü değil tarih sözcüğü kullanılmalıdır.) Doğru cümle; “Mimar Sinan 9 Nisan 1588 tarihinde vefat etmiştir.” olmalıydı.
  • İkinci el araba ücretleri bu sene çok arttı. (Ücret sözcüğü alınan hizmetlerde kullanılır. Satın alınan nesneler için fiyat sözcüğü kullanılmalıdır. Dolaysıyla ücret sözcüğü bu cümlede anlatım bozukluğuna neden olmuştur.) Doğru cümle; “İkinci el araba fiyatları bu sene çok arttı.” olmalıydı.
  • Bugün okulda 10 Kasım’ı kutladık. (Kutlama sözcüğü olumlu durumlar için kullanıldığından, kutlamak kelimesi yerine andık kelimesi getirilmelidir.) Doğru cümle; “Bugün okulda 10 Kasım’ı andık.” olmalıdır.
  • Gizem aşkının hiç bitmeyeceğini savundu. (Savunmak sözcüğü bir konu hakkında iddialara cevap vermek anlamında kullanıldığı için burada; savundu yerine iddia etmek sözcüğü kullanılmalıdır.) Doğru cümle; “Gizem aşkının hiç bitmeyeceğini iddia etti.” olmalıdır.
  • Eşinin her doğum gününde bahçeye bir fidan ekiyor. (“ekme” işlemi tohum için geçerlidir. Ağaç ise ekilmez dikilir. Ekme işlemi bu cümlede anlatım bozukluğuna yol açmıştır.) Cümlenin Doğrusu; “Çocuğunun her doğum gününde bahçeye bir fidan dikiyor.” olmalıydı.
  • Yaşlı insanların korona virüsünden etkilenme şansı daha yüksektir. (“şans” olumlu durumlar için kullanılır. Hastalıktan etkilenmek olumsuz olduğu için “risk” sözcüğünü kullanmak gerekir.) Doğru cümle; “Yaşlı insanların korona virüsünden etkilenme riski daha yüksektir.” şeklinde olmalıydı.
  • Seraların sel nedeniyle zarar görmesi, domates fiyatının artmasını sağladı. (“sağlamak” olumlu durumlar için kullanılır. Burada olumsuz bir durum olduğu için “yol açtı”, “neden oldu” gibi sözcükler kullanılmalıdır.) Doğru cümle; “Seraların sel nedeniyle zarar görmesi, domates fiyatlarının artmasına neden oldu.” şeklinde olmalıydı.
  • Kağıt toplayıcılarını hep azımsıyorlar, onların mesleklerini ciddiye almıyorlar. (Kişiler azımsanmaz; küçümsenir.) Doğru cümle; “Kağıt toplayıcılarını hep küçümsüyorlar, onların mesleklerini ciddiye almıyorlar.” olmalıydı.
  • Lütfen kendinizi bize tanıştırır mısınız? (“tanıştırmak” karşılıklı yapılan bir eylemdir. Burada tek taraflı bir eylem olduğundan “tanıtmak” kullanılmalıdır.) Doğru cümle; “Lütfen kendinizi bize tanıtır mısınız?” olmalıydı.
  • Her türlü söylem bizim moralimizi bozamaz. (“bozamaz” olumsuz çekimlidir. Bu nedenle “hiçbir” sözcüğü kullanılmalıdır.) Cümlenin doğrusu; “Hiçbir söylem bizim moralimizi bozamaz.” olmalıydı.
  • İçtiği çayın ücretini duyunca bağırıp çağırmaya başladı. (“ücret” sözcüğü bir emeğin, iş gücünün parasal olarak karşılığı için kullanılır. Nesnelerin para karşılığı için “fiyat” kullanılmalıdır.) Doğru cümle; “İçtiği çayın fiyatını duyunca bağırıp çağırmaya başladı.” olmalıydı.

Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanımına Örnekler:

Yanlış yerde kullanılan sözcüğün anlam belirsizliğine yol açması cümlede anlatım bozukluğuna neden olur.

  • Fakülteyi bitirince öğretmen olarak doğduğu köye geri döndü. (Bu cümleyi dikkatli bir şekilde okuduğumuzda adı geçen kişinin, köyde öğretmen olarak doğduğu anlamı çıkıyor. Doğduğu köye ile öğretmen olarak sözcüğünün yeri değiştirilerek anlatım bozukluğu giderilmiş olacaktır.) Cümlenin doğru kullanımı; “Fakülteyi bitirince doğduğu köye öğretmen olarak döndü.” şeklinde olmalıydı.
  • İlk önce gelen otobüse ben sonra annem bindi. (Bu cümlede; “ilk önce” ile “gelen otobüse” sözcük grupları yer değiştirilerek bozukluk giderilmiş olur.) Cümlenin doğrusu; “Gelen otobüse ilk önce ben sonra annem bindi.” şeklinde olmalıydı.
  • Logar kapağını kapatmadıkları için bir kişinin yaralanmasına neden olan iki belediye çalışanı işçinin işine son verildi. (Bu cümlede “belediye çalışanı” sözcük grubu ile “iki” sözcüğünün yerleri değiştirilerek cümlenin anlatım bozukluğu giderilmiş olacaktır.) Doğru cümle; “Logar kapağını kapatmadıkları için bir kişinin yaralanmasına neden olan belediye çalışanı iki işçinin işine son verildi.” şeklinde olmalıydı.
  • Dün gece uykusuz yola çıkınca kaza yapmış. (“Uykusuz” kelimesi ile “yola” kelimesi yer değiştirilerek anlatım bozukluğu giderilmiş olur.) Doğru cümle; “Dün gece yola uykusuz çıkınca kaza yapmış.” olmalıydı.
  • Yeni işe gelmiştim ki annem aradı. Doğru cümle; “İşe yeni gelmiştim ki annem aradı.” şeklinde olmalıydı.
  • Çok telefonla ilgilenen kişiler mutlaka sırt ve boyun ağrısı çekerler. Doğru cümle; “Telefonla çok ilgilenen kişiler mutlaka sırt ve boyun ağrısı çekerler.” olmalıdır.
  • Eski Sivas belediye başkanı da açılışa katıldı. (Burada eski olan belediye başkanı değil de sanki Sivas şehriymiş gibi bir anlam ortaya çıktığı için cümlede anlatım bozukluğu oluşmuştur. Oysa “Sivas” sözcüğü ile “eski” sözcüğü yer değiştirilerek bozukluk giderilmiş olur. Cümlenin doğru kullanımı; “Sivas eski belediye başkanı da açılışa katıldı.)
  • İzinsiz inşaat alanına girilemez. (Yine bu cümlede de sanki “inşaat alanı” sözcüğüne izinsiz sıfatı eklenmiş gibi bir anlam ortaya çıkmakta ve bu durum cümlede anlatım bozukluğuna sebebiyet vermektedir. “İzinsiz” kelimesi ile “inşaat alanı” sözcükleri yer değiştirilerek anlam bozukluğu düzeltilmiş olur.) Cümlenin doğrusu ise; “İnşaat alanına izinsiz girilemez.” şeklinde olmalıdır.

Deyimin Yanlış Anlamda Kullanımına ve Yanlış Deyim Kullanımına Örnekler:

Deyim Yanlışları: Deyimler kalıplaşmış olup asla değiştirilemezler, değiştirildikleri taktirde bu durum anlatım bozukluğuna sebep olur. Ayrıca deyimler; anlamına uygun kullanılmazsa bu da yine anlatım bozukluğuna sebep olacaktır. Şimdi bir kaç örnekle deyimlerin yanlış anlamda ve yanlış deyim kullanılması sebebiyle oluşan anlatım bozukluklarına açıklık getirelim.

  • Çok konuştu bugün beynimi şişirdi (Dilimizde beyin şişirmek diye bir deyim olmadığı için, onun yerine kafa şişirmek sözcüğü kullanılmalıydı.) Cümlenin doğrusu; “Çok konuştu bugün kafamı şişirdi.” şeklinde olmalıydı.
  • Sunumda kullanacağı dosyayı evde unuttuğunu anlayan mühendisin etekleri zil çalıyordu. Doğru cümle; “Sunumda kullanacağı dosyayı evde unuttuğunu anlayan mühendisin etekleri tutuştu.” şeklinde olmalıdır.
  • Uçak türbülansa girmiş, bütün yolcuların canı burnuna gelmişti. Cümlenin doğrusu; “Uçak türbülansa girmiş, bütün yolcuların yüreği ağzına gelmişti.” şeklinde olmalıydı.
  • İftara daha çok var ama şimdiden midem zil çalıyor. Cümlenin doğru kullanımı; “İftara daha çok var ama şimdiden karnım zil çalıyor.” şeklindedir.
  • Çanakkale belgeselini ne zaman izlesem saçlarım diken diken olur. Cümlenin doğru kurulumu; “Çanakkale belgeselini ne zaman izlesem tüylerim diken diken olur.” şeklinde olmalıdır.
  • Ona ayak bağı oluyor, işlerini çabucak bitirmesini sağlıyordu. Doğru cümle; “Ona yardımcı oluyor, işlerini çabucak bitirmesini sağlıyordu.” veya “Ona yardımcı oluyor, işlerin çabucak bitmesini sağlıyordu.” şeklinde olmalıydı.
  • Ne yaptı etti, sonunda ustasının gözüne batmayı başardı. Cümlenin doğru kurulumu; “İnat etti, çalıştı, çabaladı, sonunda ustasının gözüne girmeyi başardı.” şeklinde olmalıydı.

Anlam Belirsizliğine Örnekler:

Anlam belirsizliğinden dolayı anlatım bozukluğu: Türkçe’de bir cümleden birden fazla anlamın çıkması netlik, açıklık ilkesine aykırıdır. Yani bir cümleyi iki farklı şekilde anlayabiliyorsak o cümlede anlatım bozukluğu var demektir.

  • Bir gün bana geri döneceğini biliyordum. (Bu cümlede “kimin geri döneceği” net bir anlam belirtmediği için cümlede anlatım bozukluğu oluşmuştur.) Doğru cümleler; “Senin bir gün bana geri döneceğini biliyordum.” veya “Onun bir gün bana geri döneceğini biliyordum.” şeklinde olmalıydı.
  • Küçük çam ağacının arkasına saklandı. (Bu cümlede bir kişinin küçük bir çam ağacının arkasına saklandığını ya da küçük bir çocuğun çam ağacının arkasına saklandığı şeklinde en az iki farklı anlam çıkmaktadır. Dolaysıyla bu cümlede anlam belirsizliğinden dolayı anlatım bozukluğu var diyebiliriz.) Doğru cümle; “Küçük, çam ağacının arkasına saklandı.” şeklinde olmalıydı.
  • İşinden istifa edeceğini duyduk. Doğru cümle; “Senin, işinden istifa edeceğini duyduk.” veya “Onun, işinden istifa edeceğini duyduk.” şeklinde olmalıydı.
  • Fotoğrafını görünce ağlamaya başladı. Doğru cümle; “Senin fotoğrafını görünce ağlamaya başladı.” veya “Onun fotoğrafını görünce ağlamaya başladı.” şeklinde olmalıdır.
  • Görevli kadının çantasını aradı. (Kadının çantasını bir görevli mi arıyor yoksa görevli kadının çantası başkası tarafından mı aranıyor? Buradaki anlam belirsizliği “görevli” sözcüğünden sonra virgül (,) konularak giderilebilir.) Doğru cümle; “Görevli, kadının çantasını aradı.” şeklinde olmalıydı.
  • Çocuk arabasını sürüyor. (Arabayı sürenin çocuk mu olduğu ya da bir kişinin çocuk arabasını mı sürdüğü anlam belirsizliğini ortadan kaldırmak için “çocuk” sözcüğünden sonra virgül getirilerek cümlede anlam belirsizliğinden kaynaklı anlatım bozukluğu giderilebilir.) Cümlenin doğru kurulumu; “Çocuk, arabasını sürüyor.” şeklinde olmalıdır.
  • İhtiyar adama yardımcı oldu. (Bir kişi ihtiyar bir adama mı yardımcı olmuş yoksa ihtiyar bir kişi herhangi bir adama mı yardımcı olmuş? Cümledeki anlam belirsizliği “ihtiyar” sözcüğünden sonra virgül konularak giderilebilir.) Doğru cümle; “İhtiyar, adama yardımcı oldu.” şeklinde olmalıydı.

Mantık ve Sıralama Yanlışlığına Örnekler:

Birkaç örnekle “mantık ve sıralama yanlışlıklarından kaynaklanan anlatım bozukluklarına açıklık getirelim.

  • Bırak patates soymayı, yemek bile yapamaz. (Bu cümlede mantık hatası bulunmakta olup; “patates soymak” ile “yemek yapmak” sözcükleri yer değiştirilerek cümledeki mantık hatasından kaynaklı anlatım bozukluğu giderilmiş olacaktır. Cümlenin doğru kurulumu; “Bırak yemek yapmayı, patates bile soyamaz.” şeklinde olmalıydı.
  • Sinan, sinemayı Ahmet’ ten daha çok sever. (Bu cümlede Sinan sinemayı mı daha çok seviyor yoksa sinemayı Ahmet’ten mi daha çok seviyor belli değil, bu da açıklık ilkesine aykırılıktan kaynaklanan anlatım bozukluğudur.) Cümlenin doğru sıralanımı; “Sinan, sinemayı Ahmet’ in sevdiğinden daha çok sever.” şeklinde olmalıydı.
  • Değil bir lokma ekmek, bir tabak yemek bile bulamadık. Doğru kullanım; “Değil bir tabak yemek, bir lokma ekmek bile bulamadık.” şeklinde olmalıydı.
  • İlk kez gerçekleşen festivale rekor sayıda insan katıldı. (İlk kez gerçekleşen bir festivale katılan insan sayısının rekor düzeyde olup olmadığı belirlenemeyeceğinden burada mantık hatası vardır.) Cümlenin doğru yazılışı; “İlk kez gerçekleşen festivale çok sayıda insan katıldı.” şeklindedir.
  • Güzel günler göreceğimiz yarınlara özlem duyuyorum. (Gelecekteki olaylar değil geçmişteki olaylar özlenir.) Doğru cümle; Güzel günler göreceğimiz yarınları bekliyorum” şeklinde olmalıdır.
  • Emniyet görevlileri otomobilin bagajından bir tır dolusu kaçak malzeme çıkardılar. (Bir otomobil bagajından tır dolusu malzeme çıkması mümkün değildir.) Doğru cümle; “Polisler otomobilin bagajından çok miktarda kaçak malzeme çıkardılar.” şeklinde olmalıdır.
  • Bütün bildiklerimi ve bilmediklerimi sana öğreteceğim. (Bilinmeyen şeyler öğretilemeyeceği için bu cümlede; mantık hatasından kaynaklı anlatım bozukluğu mevcuttur.) Doğru cümle; “Bütün bildiklerimi sana öğreteceğim.” şeklinde olmalıdır.
  • Vali yardımcısı, trafik kazasında hayatını kaybedenlere baş sağlığı diledi. (Ölenlere baş sağlığı dilemek mantıksızdır. Net bir şekilde görülüyor ki cümlede mantık hatasından kaynaklı anlatım bozukluğu mevcuttur.) Doğru cümle; “Vali yardımcısı, trafik kazasında hayatını kaybedenlerin yakınlarına baş sağlığı diledi.” şeklinde olmalıydı.
  • Sizinle sık sık hatta arada bir görüşmeliyiz. (Hem sıklıkla hem de ara sıra görüşmek mümkün olamayacağından cümlede bariz mantık hatası yapılmıştır. Ya sık sık ya da arada sırada görüşülebilir) Cümlenin doğru kurulumu “Sizinle arada bir hatta sık sık görüşmeliyiz.” şeklinde olmalıdır.

Dil Bilgisine Dayalı Yapısal Anlatım Bozuklukları Örnekleri

Genellikle sıralı cümlelerde ilk cümle için kullanılan öge, diğer cümle için de kullanılabilinir. Fakat bu ögelerin ortak olması gerekir, ortak öge kullanılmazsa bu anlatım bozukluğu sebebi olur.

Cümle İçerisinde;

  • Özne Yüklem Uyumsuzluğu. Özne ile yüklemin cümle içinde uyumsuz olması.
  • Ek yanlışlığı yapılması
  • Öge eksikliğinin bulunması
  • Tamlama yanlışlığı yapılması ve
  • Yanlış bağlaç kullanılmasından kaynaklanan anlatım bozukluklarıdır.

Bu yapısal bozukluklar nelermiş örnekleriyle birlikte tek tek açıklayalım.

Özne – Yüklem Uyumsuzluğuna Örnekler

  • O bana dert, ben ona mutluluk verdim. (Cümlede anlatım bozukluğu sebebi yüklem eksikliğidir.) Doğru yazılışı; “O bana dert ( verdi ), ben ona mutluluk verdim.” şeklinde olmalıydı.
  • Hiçbiri bana hak vermedi, beni suçladı. (Buradaki anlatım bozukluğu sebebi özne eksikliğidir.) Doğru yazılışı; “Hiçbiri bana hak vermedi, ( hepsi ) beni suçladı.” şeklinde olmalıydı.
  • Sinem, Suat ve ben bütün gün havuzda yüzdüm. Doğru yazılımı; (Sinem, Suat ve ben bütün gün havuzda yüzdük.)
  • Ben ve annem daha önce bu camiyi ziyaret etmişti. Doğrusu; “Ben ve annem daha önce bu camiyi ziyaret etmiştik.” olmalıdır.
  • Sen ve kardeşin bahçeyi temizlesin. Doğrusu; “Sen ve kardeşin bahçeyi temizleyin.” olmalıydı.
  • Kurtlar sürü halinde geziyorlar. (Özne insansa, yüklem tekil veya çoğul olabilir. Eğer özne insan dışı bir varlık ise yüklem her zaman tekil olmalıdır.) Bu sebeple cümlenin doğru yazımı; “Kurtlar sürü halinde geziyor.” şeklinde olmalıdır.
  • Festival alanına otobüsler girip çıkıyorlar. Cümlenin doğru yazılışı; “Festival alanına otobüsler girip çıkıyor.”
  • Depodaki hiçbir üründe fiyat etiketi vardı. Doğrusu; “Depodaki hiçbir üründe fiyat etiketi yoktu.” olmalıydı.

Ek Yanlışlarına Örnekler

Şimdi de ek yanlışlarından kaynaklanan anlatım bozukluklarını örneklerle açıklayalım.

  • Kurstan iki saat ders alıp otomobil sürmesini öğrendi. Doğrusu; “İki saat ders alıp otomobil sürmeyi öğrendi.” şeklinde olmalıydı.
  • Pandemi hakkında konferans veren adam daha konuşmasını bilmiyor. Doğru yazılışı; “Pandemi hakkında konferans veren adam daha konuşmayı bilmiyor.” şeklinde olmalıdır.
  • Okumasını bilmiyor ama sora sora istediği yere tek başına gidebiliyor. Cümlenin doğru şekli; “Okumayı bilmiyor ama sora sora istediği yere tek başına gidebiliyor.” olmalıydı.
  • Eşi çok güler yüzlü ama misafirperver değildi. Doğru yazımı; “Eşi çok güler yüzlüydü fakat misafirperver değildi.” şeklinde olmalıydı.
  • Ahmet annesini sınıf arkadaşlarını tanıştırdı. Doğrusu; “Ahmet annesini sınıf arkadaşlarıyla tanıştırdı.” veya ” Ahmet sınıf arkadaşlarını annesi ile tanıştırdı” şeklinde olmalıydı.
  • İnşaattaki çalışan işçilere yemek götürdü. Doğru yazımı; “İnşaatta çalışan işçilere yemek götürdü.” şeklinde olmalıydı.
  • Mobilya fuarına birçok yerli ve yabancı firmalar katıldı. Doğru yazımı; “Mobilya fuarına birçok yerli ve yabancı firma katıldı.” şeklinde olmalıydı.
  • Dedemin midesi ağrıdığında karbonat yutardı. Doğrusu; “Dedem midesi ağrıdığında karbonat yutardı.” şeklinde olmalıydı.

Öge Eksikliğine Örnekler

Şimdi ise “öğe eksikliğinden kaynaklı anlatım bozuklukları“nı örneklerle açıklayalım.

  • İş yerinde çok çalışmayıp ihmal ediyordu. (Buradaki anlatım bozukluğu sebebi nesne eksikliğidir.) Doğru yazımı; “İş yerinde çok çalışmayıp ( işlerini ) ihmal ediyordu.” şeklinde olmalıdır.
  • Okula giriş ve çıkış saatleri değiştirildi. Buradaki anlatım bozukluğu sebebi tümleç eksikliği olup doğru yazılımı; “Okula giriş ve ( okuldan ) çıkış saatleri değiştirildi.” şeklinde olmalıdır.
  • Kimse müdahale etmiyor, olayı izliyordu. (Cümledeki anlatım bozukluğu özne eksikliğidir.) Doğru yazımı; “Kimse müdahale etmiyor, herkes olayı izliyordu.” şeklinde olmalıdır.
  • Biz onları çağırmadık, yine de geldiler. (Hata özne eksikliğidir.) Doğru yazımı; “Biz onları çağırmadık, onlar yine de geldiler.” şeklinde olmalıydı.
  • Futboldan az, voleyboldan hiç hoşlanmam. (Cümledeki hata yüklem eksikliğidir.) Doğru yazılımı ise; “Futboldan az hoşlanırım, voleyboldan hiç hoşlanmam.” şeklinde olmalıydı.
  • İçeri önce siz sonra onlar girecek. (Yine hata yüklem eksikliğidir.) Doğrusu; “İçeri önce siz gireceksiniz sonra onlar girecek.” şeklinde olmalıydı.
  • Tabletimin şarjı bitti o yüzden buraya getirmedim. (Buradaki hata ise nesne eksikliğidir.) Doğru kullanımı ise “Tabletimin şarjı bitti o yüzden tabletimi buraya getirmedim.” şeklinde olmalıdır.
  • Buranın doğasını çok severim, her fırsatta gelirim. (Buradaki hata; Dolaylı tümleç yani yer tamlayıcısı eksikliğidir.) Cümlenin doğru kullanımı; “Buranın doğasını çok severim, buraya her fırsatta gelirim.” şeklinde olmalıdır.
  • Seni tanıyorum ve güveniyorum. (Buradaki hata; dolaylı tümleç yani yer tamlayıcısı eksikliğidir. Doğru yazım şekli ise “Seni tanıyorum ve sana güveniyorum.”dur
  • Öğrencilerini çok sever, güçlü bir iletişim kurardı. (Buradaki hata; zarf tümleci eksikliğidir.) Doğru kullanımı; “Öğrencilerini çok sever, öğrencileriyle güçlü bir iletişim kurardı.” şeklinde olmalıdır.
  • Babam arabasını çok seviyor fakat hastalığı nedeniyle ilgilenemiyordu. (Yine bu cümlede de zarf tümleci yani belirteç eksikliğidir.) Doğru yazımı; “Babam arabasını çok seviyor fakat hastalığı nedeniyle arabasıyla ilgilenemiyordu.” şeklinde olmalıydı.”

Tamlama Yanlışlarına Örnekler

Tamlama yanlışlarından kaynaklı anlatım bozukluklarını örneklerle açıklayalım.

  • Klasik ve macera romanlarını okumayı çok severim. Doğru yazımı; “Klasik romanları ve macera romanlarını okumayı çok severim.” şeklindedir.
  • Fazlalık olan kıyafet ve mutfak eşyalarını ihtiyacı olan bir aileye verdim. Doğru yazımı; “Fazlalık olan mutfak eşyalarını ve kıyafetleri ihtiyacı olan bir aileye verdim.” şeklinde olmalıdır.
  • Bu sigorta ile özel ve devlet hastanelerinden faydalanabilirsiniz. Doğru yazımı; “Bu sigorta ile özel hastanelerden ve devlet hastanelerinden faydalanabilirsiniz.” şeklindedir.
  • Öğretmen benim ve senin notunu okumadı. Doğru yazımı; “Öğretmen benim notumu ve senin notunu okumadı.” şeklinde olmalıdır.
  • Bakkaldan yoğurt ve domates salçası alır mısın? Doğru yazımı; “Bakkaldan domates salçası ve yoğurt alır mısın?” şeklinde olmalıdır.
  • Bazı ülkelere maddi ve gıda yardımı yapılacak. Doğru yazımı; “Bazı ülkelere maddi yardım ve gıda yardımı yapılacak.” şeklinde olacaktır.

Bağlaç Yanlışlarına Örnekler

Bağlaç yanlışlarından, yanlış bağlaç kullanımından kaynaklı anlatım bozukluklarını örneklerle açıklayalım.

  • Seninle sinemaya gelemem ama evde çok işim var. Doğru yazımı; “Seninle sinemaya gelemem çünkü evde çok işim var.” olacaktır.
  • Bahçeyi temizleyecektim hatta eve misafir gelince temizleyemedim. Doğru yazımı; “Bahçeyi temizleyecektim fakat eve misafir gelince temizleyemedim.” şeklindedir.
  • Not almak isteyen varsa defterini ya da kalemini hazır etsin. Doğru yazımı; “Not almak isteyen varsa defterini ve kalemini hazır etsin.” şeklinde olmalıdır.
  • Beni hiç üzmüyor ama bir dediğimi iki etmiyor. Cümlenin doğru kullanımı; “Beni hiç üzmüyor hatta bir dediğimi iki etmiyor.” şeklinde olmalıdır.
  • Hava kararmıştı ancak farlar da çalışmıyordu; yola çıkamadık. Doğru yazımı; “Hava kararmıştı üstelik farlar da çalışmıyordu; yola çıkamadık.” şeklinde olmalıdır.
  • Onu da yanımıza alacaktık hatta evde bulamadık. Doğru cümle kurulumu; “Onu da yanımıza alacaktık ancak evde bulamadık.” şeklinde olmalıydı.
  • Ünlü sanatçı çeşitli tiyatrolarda oynamış fakat yönetmelik de yapmıştır. Cümlenin doğru şekilde kullanımı; “Ünlü sanatçı çeşitli tiyatrolarda oynamış üstelik yönetmelik de yapmıştır.” şeklindedir.
  • Yazarın son kitabını bir solukta okudu ama özetini de çıkardı. Doğru kullanımı; “Yazarın son kitabını bir solukta okudu hatta özetini de çıkardı.” şeklinde olmalıdır.
  • Brokoli çok lezzetli fakat çok da vitaminli bir sebzedir. Doğrusu; “Brokoli çok lezzetli ayrıca çok da vitaminli bir sebzedir.” şeklinde olacaktır.

Anlatım Bozukluklarına Karışık Örnekler;

  • Yemekler güzel fakat sıcak değildi. (Anlatım bozukluğu sebebi ek eylem eksikliğidir.)
    Doğru cümle kurulumu; Yemekler güzeldi fakat sıcak değildi.
  • Öğretmenliği bırakıp manavcılık yapmaya başladı. (– cı eki gereksiz kullanılmış.)
    Doğrusu; Öğretmenliği bırakıp manavlık yapmaya başladı.
  • Birçok seneler geçti, dönen yok seferinden (– ler eki gereksiz kullanılmış. Birçok sözcüğü çokluk anlamı veriyor.) Doğrusu; Birçok sene geçti, dönen yok seferinden.

Tamlama Yanlışlarına Örnekler;

  • Sağlık Eski Bakanı açıklama yaptı. (Belirtisiz isim tamlarının arasına sıfat girmez.)
    Doğru cümle; Eski Sağlık Bakanı açıklama yaptı.
  • Pasta ve meyve suyu ikram ettik misafirlere. (Ortak tamlanan kullanıldığı için şöyle bir anlam ortaya çıkıyor. Pasta suyu ve meyve suyu ikram ettik. Pasta suyu olmayacağı için anlatım bozukluğu yapılmış diyebiliriz. ) Doğru cümle kullanımı; Meyve suyu ve pasta ikram ettik misafirlere.
  • Bu yasadan özel ve kamu kuruluşlarında çalışanlar yararlanacak. (Sıfat ve isim tamlaması aynı tamlanana bağlandığı için anlatım bozukluğu yapılmış.)
    Doğru cümle kullanımı; Bu yasadan özel ( kuruluşlar ) ve kamu kuruluşları yararlanacak.

Özne – Yüklem Uyumsuzluğu

Türkçe bir cümlede özne çoğul olursa yüklem tekil olur.

  • Düşünceler engellenemezler (Özne çoğul olduğu için yüklem tekil olmalıdır.)
    Doğru yazımı; Düşünceler engellenemez.

Dip Not: İnsanı karşılayan kavramlar özne olduğunda yüklem tekil veya çoğul olabilir. İnsan dışındaki kavramların öznesi tekil de olsa çoğulda olsa yüklem her zaman tekil olmalıdır. Örnek vermek gerekirse;

Futbolcular kendi aralarında maç yaptılar / Doğru
Futbolcular kendi aralarında maç yaptı. / Doğru

Kelebekler göğe doğru uçuşuyorlardı. / Yanlış

Kelebekler göğe doğru uçuşuyordu. / Doğru

Bu yazımızla umarız yardımcı olabilmişizdir. Olurda atladığımız eklemeyi unuttuğumuz yer olduğunu düşünüyorsanız konu altından yorum olarak durumu bizlere bildirebilir ve konuya dahil etmemizi sağlayabilirsiniz. Sağlıcakla kalınız.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

error: Bu içerik korunmaktadır !!